Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Türkler kölelerine çok iyi davranıyor, onları iyi besliyor, giydi­riyor, köleler kendi ülkelerinden koparılmış olsalar bile bir şeyler öğreniyor, cehaletten kurtuluyorlar, bin Müslüman’ın (bu açıdan bakıldığında Batılılardan çok daha üstünler) ilk görevi, kölelerine bir din öğretmek; böylece köleler bir tek Allah ve tüm insanların onun gözünde eşit olduğunu öğreniyorlar. Bütün bu söylediklerim hiç kuşkusuz köle ticaretini azaltmıyor, ortadan kaldırmıyor ya da onların belirli bir aşamaya gelene kadar mutsuz olmalarını engelle­miyor. Araplar ise kölelerine karşı daha kötü davranıyorlar ve azat edilen kölelere ücret ödememek için onları ilk fırsatta satıyorlar.
Allah’a Şükürler Olsun! Bilmenizi isterim ki hiçbir Sultan ya da yetkili, kölelerle ilgili bir yasa çıkarmadı, sadece Allah’m Resulü’nün ki 1258 yıl önce ya­şadı, emirleri var; Şeyh, Imah, en büyük bilgin Abu Abdullah Seyit Muhammet Ben İsmail el-Buhari Cami'u’s-Sahih adlı eserinde şöyle dedi: Yüce Allah’ın huzuru üzerine olsun, Allah’ın Resulü dedi ki, “Her kim ki bir köleyi azat eder, Allah onun ruhunu cehennem ateşinden koruyacaktır.”
Reklam
Günümüzde Kuzey Afrika’da en yüksek mevkide bile olsa zenci görünüşlü bir adama bazen ould khadem (köle kadının oğlu) denir.
Eski Arabistan’da Arap olmayanlara Acem deniyordu ki bu deyim Perslileri, Yunanlıları ve Arapların temas kurmuş olduğu diğer milletleri kapsıyordu. Daha sonra genellikle İranlılar için kullanıldı bu sözcük ama geniş anlamda kullanıldığı da oldu. Çok gariptir ama modern Türkçe’de acemi sözcüğü de ustanın tersi anlamındadır.
Karma evliliklerden doğan çocuklara karışık soylu ya da melez anlamına gelen hecin denir, bu deyim hayvanlar için de kullanılırdı. Babası özgün Arap, annesi yabancı köle olan çocuklar hecin'di. Bu sözcük ırksal olmaktan ziyade sosyal bir deyimdi ve bir tür aşağı­lanma anlamına geliyordu. Hangi soydan gelirse gelsin Arap olma­yanlar adeta soysuz bir piç gibi görülüyordu ama bir kabileye bağlı olmayan Araplar da pek muteber sayılmazdı. Yarı Arap olanlar Arap olamayanlann üstünde sayılıyordu ve Arap olmayanlar adeta siste­min dışına itilmişti.
En ünlü eski Arap şairlerinden biri de ilk Abbasi halifeleri dö­neminde saray şairi ve dalkavuğu olan Ebu Dulama’dır (ö. 776). Bu adın karşılığı “Karalığın Babası”dır. Onun dizelerinde aşağılanmanın kabul edildiği net olarak görülür. Ebu Dulama efendilerini eğlendir­mek için kendi görüntüsüyle, yaşlı annesiyle ve ailesiyle alay eder: Renklerimiz hep aynı; yüzlerimiz kara ve çirkin, isimlerimiz utanç verici.
Reklam
Köleler dinsel ve diğer zorunlu hizmetlerden muaf tutuluyor­du. Onların ifadeleri mahkemelerde geçerli değildi. Ceza yasasına göre bir kişiye hakaret, para cezası ya da kan davası gibi suçlarla il­gili olarak köleye verilen cezalar özgür bir insana verilen cezaların yarısı kadardı.
Eski İsrailliler köleliğin, kölelerin yararına olduğunu savunma­dılar ama eski Yunanlılar gibi, komşularını esir alıp köle yapmanın doğru olduğunu da söylediler.
"Meşhur İbn-i Hazm; Tanrı en dindarın, bir zencinin veled-i zinası olsa bile en soylu olduğunu ve peygamberlerin oğulları olsa bile günahkar ve imansızların en alçak olduğunu buyurur."⁴⁴⁹ ___________ 449. Lewis, Ortadoğu'da Irk Kavramı ve Kölelik, s.58
Sayfa 205 - İnsan Yayınları, İkinci baskı, Temmuz 2022
Bir Afro-Amerikalı kadın akademisyenin bakış açısıyla ‘Beyazlık’ın tarihini yazmış olan emekli profesör Nell Painter, kitabında ve sunumunda ABD’de ‘beyaz’lara neden hâlâ ‘Kafkasyalı’ dendiğini açıklıyor. (*) Bu kullanım, nüfus işleri başta olmak üzere birçok resmi işlemde hâlâ geçerli. Bu soruya kendisinin sunduğu bilgilerle başka kaynakları
55 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.